AŞK

Ey  AŞK!!!..

Arındır beni ateşinle,

yak kavur tüm bedenimi, hücrelerimi,

dönüştür beni kor alevlere, küllerimi , toprağa ser.

Bütünleştir beni toprakla,

Bir çiçeğin köklerini hissetmeme izin ver,

inadına ,sabırla tutunmasını  hayata..

Rüzgarınla havalandır beni,

yükselt bulutlara, özgürce, sınırsızca  hayata bakmamı sağla,

bulutların ardından...

Bütünleştir beni bulutlarla ,

hissettir o yoğunluğu,

ve su olup akmamı sağla hayata, kavuştur beni,

yaşama dair ne varsa ......

Ajda Türker 28.03.2014

 

 

15 NİSAN 2014 AY TUTULMASI

 

Işıl Korur @astro3gen

 

Ay tutulmasının etkileri 15 gün hatta 1 ay öncesinden başlayarak tutulma anından itibaren  yaklaşık 6 ay kadar sürebilmektedir.

Ay tutulmaları dolunayların üst oktavlarıdır. Yoğun bir enerji  boşaltımı vardır. Sonlanmalar ,tamamlanmalar ve  bitişleri sembolize eder, hasat döneminde olduğumuzu müjdelerler. Yeni bir dönemin kapanışı ve bambaşka bir yeni enerjinin hayatımıza akışını resmeder gökyüzünde. Yaşamlarımızda önemli değişim dönemlerine geçişte tutulmaların büyük etkisi vardır. Ancak tutulma haritasındaki önemli noktaların doğum haritalarımızda ki önemli kilit noktalarla temaslarında  bu büyük değişimler yaşanır. Aynı şekilde Ülke haritalarında da bu temas noktaları ülkeler bazında büyük değişimleri tetikleyici rol üstlenir. Değişimler ani olabildiği gibi ,belirgin ancak  yavaş yavaş da gerçekleşebilir.

15.Nisan 2014 deki ay tutulması Türkiye saatiyle 10:43 te 25 derece 15 dakika  terazi burcunda gerçekleşecek.

İlişkiler, ortaklıklar, diplomasi gerektiren durumlar, denge ve uyum ,barış, huzur arayışları, uzlaşma beklentileri, değer yargılarımız, demokrasi ve eşitlik konuları tutulmanın ana temaları olacak.

Ay terazi burcunda dengede olmak, huzur bulmak ihtiyacındadır. Adil olmak ister, haksızlıklara karşı duygusal tepkiler verir, sessiz sakin görünse bile içinde patlamaya hazır bir volkan vardır. Sevgi, güzellik uyum arayışı içindedir. Ay’ın bu konumu duygularımızın suistimale de açık hale gelebileceğini göstermekte. Tutulma anında ben-sen temaları baskın olacağı için son dönemde karşılaştığımız , yaşadığımız olaylara diğer insanların gözünden bakarak empati geliştirmemiz gerekliliği var.

KOÇ BURCUNDA YENİAY

 

   Ajda Türker @astro3gen

YENİAY 30 Mart 2014 tarihinde İstanbul saatiyle 21.44 'de  ateş elementinde ve öncü nitelikli KOÇ burcunda oluşacak.

Baharın müjdeleyicisi, doğanın uyanışını  simgeleyen  nevruz bayramının hemen ardından  Zodyak'ın  ilk burcu olan koç burcunda oluşan  bu  yeniay bizim hayatımıza  yeni başlangıçlar, girişimler ,ilk atılacak  adımlar ,  yüksek motivasyon, hırs, cesaret, istek ve bunların yanı sıra sabırsızlık enerjisini getirir. Kendimizi daha istekli atılgan ve enerjik hissederiz. İleriye  daha umutla bakarız.  Doğanın uyanışını tüm bedenimizde ve ruhumuzda hissederiz. Hayata bir çocuğun duydugu merak ve heyecanla bakarız . Kalbimiz bir başka çarpar. Koç döneminde  istek ve arzularımız daha güçlüdür. Tüm bedenimizi ve ruhumuzu hiç bitmeyecek bir enerji kaplar.

 Peki bu güzel ,taze enerjiyi nasıl  değerlendirmeliyiz?

Öncelikle yaşamımızda eksik olan şeyleri düşünüp, özgüven eksikliği  , cesaret edememe , yeni başlangıçlardan korkma ya da o enerjiyi hayata geçirememe gibi  duyguları    bu yeniay enerjisiyle,  özellikle tam saatinde olumlamalar , imgelemeler , dua, zikir gibi içinizden o an geldiği şekliyle  çalışmalar yaparak dönüştürebiliriz.

Bu Koç Yeniay'ında  yapılacak dilek ve niyetler;

Bilmediğimiz  konularda yeni başlangıçlar,

Başlangıç enerjisine ihtiyaç  duyulan konular ,

Bireysel yeni projeler ve girişimler,

Cesaret ve korkusuzluk,

Motivasyon ve hırs,

Çabuk olması istenen ve çabuk tüketilecek  dilekler ...

 

Yeniay olumlaması;

“Bir yıl boyunca  tüm dileklerimin gerçekleştiğini  kabul ediyorum .”

 Bütün dilek ve niyetlerinizin gerçekleşmesi  dileğiyle ...

 

Hayal edebildiğiniz her şey gerçektir.

PABLO PICASSO

 

Kaynak : Ay  Taktikleri YURDA HAL

               

MERKÜR BALIK BURCUNDA İLERLERKEN.....

Ajda Türker    @astro3gen

Zihnini dağıtma , zihninin dağılmasına izin verme, sen zihnini yönet, meditasyon yap, zihnini rahatlatmak ,boşaltmak için kendine zaman ayır.

İçe dön, hayallerini yokla, iletişim kurmak için kelimelere ihtiyacın yok, beden dilini kullan, sezgilerini kullan ...Şimdi dans etme, resim yapma, şiir yazma zamanı…Yaratıcı düşüncelerinin serbest kalmasına izin ver ...

 

 

DOĞUM HARİTALARIMIZDAKİ YAŞAMSAL ELEMENTLERİN EKSİKLİKLERİYLE BAŞA ÇIKABİLMEK 

 

 

Işıl Korur @astro3gen

ATEŞ ELEMENTİ EKSİKLİĞİ:

Doğum haritamızda  ateş elementi eksik ise ,dış dünyada çabalamak ,mücadele etmek için yeterli iç motivasyona sahip değilizdir.

Tükenmişlik,isteksizlik,hareketsizlik,cesaret edememe ve kendine güvensizlik geliştirme gibi durumları çokça yaşarız.

 Ateş elementi eksikliği sindirim sistemini de zorlaştırır. Bedenlerimizde zaman içinde toksit madde artar.

Egzersiz yapmak, zaman içinde egzersiz programlarını arttırmak  ateş elementini harekete geçirir.Baharatlı yiyecekler ,ateş eksikliğine  iyi gelir. Turuncu ve kırmızı renkleri kullanmak ihtiyacımız olan ateş elementini aktive etmemize  yardımcı olur. Akik,mercan,kaplan gözü  gibi taşlardan ve mum meditasyonlarından fayda sağlayabiliriz.

SATÜRN'Ü ANLAMAK…

Ajda Türker   @astro3gen

Aurasında kasvet, sıkıntı,mücadele ve üzüntü barındıran bir gezegendir “Satürn” …Kelimesi bile  çoğu insanı ürkütmeye yeter, insanlar aniden  irkilir ,yüzleri  kararır ve  umutsuzluğa düşerler…

Oysa “Satürn”e  bilinenden farklı bir bakış açısıyla bakacak olursak, onun enerjisinin hayatımızda ne denli önemli olduğunu kavrarız.

Emeklemeye çalışan  bir bebeği düşünelim ; sırtüstü yatarken  bir süre sonra dönmeyi öğrenir, döner yuvarlanır,kollarının üzerinde durmaya çalışır. Bitmek bilmez bir enerjiyle mücadele eder, düşer, sıkılır ağlar ,ama bir türlü pes etmez…. Sonunda  emeklemeyi başarır .Bebeğin o anki  ifadesini ,mutluluğunu  zaferini bir düşünün…Yüzünde ve tavırlarında  bunu yansıtır ve ” hadi bakalım  sırada  ne var ?” der gibi etrafına bakar.

İşte  Satürn’ de natal haritalarımızda  bulunduğu evde ve burçta bizlere    bunu anlatmak ister  ve bizim o alanı iyileştirmemize yardım eder.

 

                                   VENÜS

Ayşegül Akşit  @astro3gen
 

Mitoloji'de ölümlülerin ve ölümsüzlerin  aklını çelen  aşk  ve güzellik tanrıçası ; alayla gülen kahkaha tanrıçası ; karşı konulamaz tanrıça:

                                                       ....VENÜS….

Yunan mitolojisinde "Aphrodit" , Roma mitolojisinde "Venüs"tür.  Sümerliler ona "İnanna" dediler.

İlyada destanında   Venüs;  Zeus ve Dione'nin kızıdır.

Daha sonra "Venüs" ün yunan didaktik şiirinin babası Hesiodos’un dizelerinde denizin köpüklerinden  doğmuş olarak betimlendiğini görüyoruz.

Kronos, Kral babası Uranos'u devirirken, bir orakla cinsel organını keser. Kesilen organ denize düşer ve köpüklerden Aphrodite (Venüs) doğar. Daha sonra Kypros (Kıbrıs ) kıyılarına sürüklenir.

Ölümlülerin bile saldırmaktan  çekinmediği  yumuşak , zarif  bir Tanrıça için  işveli , cilveli gibi sıfatlar kullanılmıştır. Zerafeti ve bereketi simgeler . Kendisini beğenenlere aşk, zevk ,mutluluk beğenmeyenlere,kendisine tapmayanlara da  yıkıcı  etki verir.

Astrolojide de Venüs Boğa ve Terazi burçlarını yönetir.

Bu nedenle haritamızdaki konumu ilişki beklentimizi , insanlarla nasıl ilişki kurduğumuzu, paylaşma eğilimimizi sembolize eder. Huzuru,sevgiyi,memnuniyeti,cinselliği,şehveti temsil eder.

Boğa burcunda sahip olduklarım, değerlerim ,Terazi burcunda da ilişkimizde seni mutlu edebiliyormuyumdur.
Venüs beğenilmek ve bunun teyid edilmesini ister ...

Bu gezegen cazibe ve zerafetle bağlantılıdır. Eşya zevkimiz,lüks, mücevherler,resim,sanat eserleri,iyi arabalar,iyi yemek,güzel dekore edilmiş evler ile ilişkilidir.
Kısacası lüksü ve kibiri sever.Bize zevk ve haz veren her şey Venüs ile ilişkilidir.

 ASTROLOJİ  İLE  YARATILIŞIMIZIN  ŞİFRELERİNİ ÇÖZMEK, POTANSİYELLERİMİZİN FARKINA VARMAK VE YAŞAMIMIZI ŞİFALANDIRMAK

Işıl Korur @astro3gen

 

        Yaşam içinde zaman zaman hepimizin yaşadığı belli içsel ve dışsal krizler vardır. 

Bu krizleri nasıl atlatacağımızı , bunların bize ne anlatmaya çalıştığını merak eder,   çözmeye çalışırız.

 Bazen önümüzde  bir duvar olduğunu  görür, tüm çabalarımıza  rağmen bu duvarı  aşamaz, ancak   duvarın arka yüzünde de  ne olduğunu bilmek isteriz.

 Her birimizin , hayatımız boyunca  farklı farklı konularda başarısızlıkları ,ısrarla akıntıya karşı yüzmeye devam ettiğimiz zamanlarımız olmuştur. 

 Ve bu ısrarcı tutumun  fayda sağlamadığını bilir ancak çoğu zaman bir çıkış yolu bulma konusunda da karmaşaya düşeriz.. 

İşte Astroloji bizim kendimizle ilgili göremediğimiz  kör noktalarımızı  açığa çıkarmakla, potansiyellerimizi farketmemizi sağlamakla kalmaz, bizi aşan, bizim plan ve kararlarımızı etkileyen döngü ve enerjileri anlamamıza ve bu enerjileri kendi lehimize,amaç ve yaşam hedeflerimize uygun kullanmamıza da yardımcı olur .

İnsanoğlu yaklaşık  4000 yıldır yaşamın öngörülemezliği karşısında kaostan düzen yaratmaya çalışarak , fiziksel, duygusal, zihinsel ve ruhsal olarak kendini bilmeye ve şifalanmaya çalışmaktadır.

Mezopotamya'dan,Yunan uygarlığına ve oradan da günümüze kadar gelmiş olan Astroloji ;
 Astronomi, kozmoloji gibi bilimlerden yararlanarak , bilimsel teknikleri, psikoloji,sosyoloji, mitoloji, felsefe,mantık, vb . dallar ile  harmanlayarak gezegen ve yıldızların  dünyada yaşayan tüm varlıklar üzerindeki etkisini  istatistiğe dayalı bir şekilde analiz eden bir metotdur.

Tıpkı müzik gibi, Astrolojinin  dili de  evrensel  ve sembolik bir dildir. 

Astroloji danışmanları,   sembollere dayalı bu dil  vasıtasıyla  üzerinde yaşadığımız dünyanın olaylarını, insanın duygu ve düşünce yapısının işleyişini analiz eder , yaşama ve kendimize yeni bir bakış açısı getirerek tatmin edici yaşam deneyimlerine yelken açmamızı sağlarlar .