19 Nisan 2014 Cumartesi

PLUTON


Ajda Türker @astro3gen
 
Klasik  Astrolojide kullanılmayan ,modern astrolojinin de yakıp yıkan, sarsan, dönüştüren  ve ölümle bağdaştırılan gezegeni  Pluton  1930'lu yıllarda keşfedilmiştir. Bu gezegenin keşfinden sonra 2. dünya savaşı başlamış ve o zamana dek hiç kullanılmamış güçte olan atom bombası kullanılmış ve toplu ölümlere, felaketlere sebep olmuştur. Böylelikle  insanlık Plüton’un yıkıcı ,  yok edici ve dönüştürücü gücüyle tanışmıştır.
Modern astrolojide Mars’ın yanı sıra Pluton da akrep burcunun yönetici gezegeni olarak temsil etmektedir Akrep ve Pluton bize ölümü ve dönüşümü anlatır.
Yunan mitolojisinde oniki Olymposlunun  üçüncüsü , Zeus'un erkek  kardeşi  , ölülerin , yeraltının ve yeraltı zenginliklerinin  tanrısı Hades'tir Pluton.  Ölüler aleminin kralı, yeraltının yöneticisi ve yeraltı zenginliklerinin de sahibidir.
Tarot kartlarında da büyük arkana’nın 14. kartı olan Ölüm Kartında da başında siyah miğferi  bulunan  Siyah elbiseler giymiş Hades’i ,beyaz bir atın üzerinde görürüz. Canlarını almaması için, kendisine hediyeler sunanlara, hediyeleri almak için elini uzattığını ve arka planda da henüz doğmakta olan güneş figürünün resmedildiğini  fark ederiz. Hades, ölüm tanrısı, bir yaşam döngüsü içinde kalıcı ve nihai sonu simgelemektedir. Onun karanlık kıyafeti bizim yeni döngüyü kucaklamamızdan önceki yas ve üzüntü deneyimimizi , arkada doğmakta olan Güneş te acılı, sancılı yeniden doğum  ve dönüşüm sonrası yepyeni taptaze başlangıçları sembolize etmektedir. Kart ölümün ve yaşamın bir döngü olduğunu müjdeler adeta…
Astrolojide ,  Satürn’e kadar olan gezegenler bizim kişisel gezegenlerimizdir. Hayatımızda olayların daha çabuk gelişmesini sağlayan gezegenlerdir. Hayatımızdaki etkileri hızlı olur . Satürn ötesi dediğimiz   Jüpiter, Neptün, Uranüs ve Plüton ağır hareket ettikleri için daha çok kitleleri ve jenerasyonları etkiler. Pluton da jenerasyon ve aynı zamanda malefik ( kötücül) bir gezegen olarak etkisini ağır ağır, gizli gizli ve derinlere inerek gösterir.


Tüm anlatımlardan ve kötücül özelliklerinden dolayı  Pluton’u   felaket habercisi gibi  görmememiz gerekir.. Evrende bulunan  dualite kavramını da göz önüne alacak olursak,   her bitiş bir başlangıç ,her ölüm yeniden doğuşun  habercisidir aslında ....
Dönüşmek ,  bir şeyleri dönüştürmek çok kolay ve hızlı  bir süreç değildir. En basit şekilde ,  hepimizin yaşadığı veya şahit olduğu doğum sürecini  bir düşünün, ya da  bir tırtılın  kelebeğe dönüşüm sürecini … işte tüm bunlar Pluton’un dönüştürücü etkisini anlatır  bizlere...
Hepimizin doğum haritalarındaki Pluton’un da bize anlatmaya çalıştığı budur. Yaşamımızda neleri ,  hangi yönlerimizi dönüştürmemiz ve yeniden yapılandırmamız  gerektiğini  gösterir bize.
Eğer biz burada insiyatif  almaktan kaçıyor ya da onu görmezden geliyorsak,  Pluton’un  yakıp ,  yıkan bizi dehlizlere iten karanlık enerjisiyle karşı karşıya kalırız. Bizler bunu bazen  ölümle ,  bazen hayatımızda kopuşlar ve bitişlerle yaşar ve bunu  bize  verilmiş bir ceza ,bir haksızlık ,olarak algılar ve bütün bu olumsuz duygulara kendimizi hapseder, bize vadedilen yaşam evremizdeki  dönüşümün farkına varmaz   ve bize bahşedilen değişimi, yenilikleri ve güzellikleri kaçırırız.   
 
HADES İN ASASI 
Hades'in asası ayırır senin ruhunu bedeninden, özgürleştirir,
ayrıştırır ,parçalar bütünlüğünü,
bedenini toprakla bütünleşir … başlar dönüşümün,
ruhun  yerin en derinliğine iner, arar orada yaşamın gerçekliğini ,
hapseder Hades ruhunu , en dip en karanlık noktasına krallığının,
kıvrandırır, acı çektirir, yalvartır seni,
ta ki dönüşümünü tamamlayıncaya kadar.
Arındırır ,  güçlendirir seni .
Ve salıverir ruhunu yeni  başlangıçlara doğru...    


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder